VEBLEN '' Gösterişçi Tüketim'' TEORİSİ VE TÜRKİYE



Veblen ekonomide talep kanuna uymayan şeylerin gerçekleştiğini görmüş bunu sorgulamıştı. Çünkü talep kanununa göre bir malın fiyatı artınca o mala talep azalır , fiyatı düşüncede talep artardı. Ama her şey bu doğrultuda işlemiyordu. Çünkü bazı malların fiyatı artığı zaman talep daha da artıyordu. İşte Veblen bunu araştırmış ve gösterişçi tüketim teorisini bulmuştu. Bazı insanlar lüks malları daha çok talep ediyorlardı. Ve hatta lüks malların fiyatları düştüğü zaman ona olan talebi düşürüyorlardı. Bunun tek bir sebebi vardı oda insanlar lüks malları gösteriş için kullanmaları. 
Daha fazla ödeme isteği daha iyi bir kaliteye erişmekten çok zenginliğin reklamını yapmak içindi.

Giffen mallarda aynı şekilde fiyatı artıkça talep artıyor. Ama Veblen maldan farkı bu sefer düşük gelirli kesimin hayatını sürdürmek için yaptığı bir davranıştır. Ekmek fiyatı artınca insanlar ekmeğe talebi artar çünkü temel tüketim maddesi ekmektir ve fiyatı artığı için diğer tüketim mallarına talep edememeleridir. Giffen malda insanların geliri artığı zaman o malı daha az talep ederler çünkü giffen mal değersiz mal olarak görülür. 





TÜRKİYE'DE VEBLEN TEORİSİ UYGULAMASI

Türkiye'nin yıllardır çözemediği tasarruf sorunu vardır. Yıllardır tasarruf oranlarımız çok düşüktür. İnsanlarımız tasarruf etmemektedir. 
Bunun iki sebebi vardır .
  1. Düşük ücretlerden dolayı tasarruf edememektedirler.
  2. Aşırı tüketim alışkanlıklarından dolayı tasarruf edememektedirler.
Ülkemizde yıllardır tasarruf oranları artırmak için bir çok çalışma yapılmaktadır. Bireysel emeklilikte her 100 liraya %25 devlet desteği , cep telefonlarında taksitin kaldırılması bunlara örnektir. Ama buna rağmen devlet istediği tasarruf artışını hala yakalayamamıştır. 

Peki tasarruflar neden önemlidir ?
I = S 
Bu ekonomi biliminde yatırımlar = tasarruf demektir. Yani tasarruflarla yatırımlar eşit ise ekonomide denge mevcuttur demektir. Devlet veya şirketler yatırım yapmak için kaynağa ihtiyacı vardır. Ve bu ihtiyaçlarını tasarruf sahiplerine sattıkları hisse senedi veya tahvillerle karşılamaktadır. Ama ülkemizde tasarruf oranları çok düşük olduğu için yatırımların finansmanı yurt dışı tasarruflarından karşılanmaktadır. Devlet veya şirketler yurt dışına tahvil veya hisse senedi satmaktadırlar. Bu şu anlama gelir yatırım yapmak için yurt dışından borç alırız ve yatırımı yaptıktan sonra aldığımız borcu yurt dışına faizi ile birlikte geri öderiz. Bizim ülkemizin risk primi yüksek olduğu için yüksek bir faizle geri öderiz. 2008 küresel kriz olmasına rağmen bugüne kadar tahvil veya hisse senedi satmakta sıkıntı yaşamadık. Çünkü Fed de , AMB da krizi atlatmak için parasal genişleme programı uyguladılar ve bizde bol para sayesinde yükselen bir yatırım trendi yakaladık . Ama eylül ayında olası bir Fed faiz artışı bizim ülkemizde sıkıntıya sebep olacak. Eskisi kadar çok tahvil veya hisse senedi satacak dış yatırımcı bulamayacağız. İşte o zaman yatırımlar düşecek , istihdam azalacak , büyüme yavaşlayacak , işsizlik artacak , düşük tasarruf oranlarımız daha da düşecek. 



Tasarruf-Yatırım(Türkiye, Çin, Endonezya, Brezilya)
Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi yatırım ile tasarruf oranı arasındaki fark gitgide açılıyor.




Tasarruf etmiyoruz bu kadar para nereye gidiyor ?


Lüks tüketim mallarına gidiyor. Ülkemizde lüks tüketime son yıllarda daha çok para harcamaya başladık.  Ülkemizdeki insanlar gösterişe önem vermeye başladı. Araba , akıllı cep telefonu , markalı kıyafet , mücevher satışları hızla arttı. 
Veblen mallar dediğimiz mallar Türkiye pazarına girmek için birbiri ile yarışır hale geldi. İnsanlarımız gösteriş için yüksek fiyatlı mallara talebi artırdı. 
Cep telefonu artışları o kadar artı ki devlet sonunda taksit seçeneğini kaldırdı ama yinede cep telefonu satışları artmaya devam etti. Dolar kuru 2,70 seviyelerine çıktı. Cep telefonu fiyatları dahada arttı ama satışlarda azalma olmadı.
2014 İlk Üç Ay --- 3.000 Adet Cep Telefonu Satışı
2015 İlk Üç Ay --- 3.700 Adet Cep Telefonu Satışı


***********
Eğer en kısa sürede bu aşırı lüks tüketim alışkanlığımıza bir çözüm bulup tasarruf oranlarımızı artırmazsak yakından bunun çok sıkıntısını çekiceğiz. 
Yatırım yapmak için güvendiğimiz dış yatırım yakından bizim ülkemize gelmeyebilir.







Comments

Post a Comment