KALABALIKLAR TOPLU ÇILGINLIĞA NEDEN OLUR





Lale Avrupa'ya 16.yy ortalarında Osmanlı imp. getirilmiş ve Hollanda'da çok tutulmuştur. Lale zamanla lüks bir eşya ve statü göstergesi haline gelmiştir. Lale soğanları Haziran'dan Eylül'e kadar sökülüp satılabilirdi. Bu yüzden spot piyasada fiyatların oluşması bu dönemde denk gelmiştir. Yılın geri kalanında tüccarlar noter huzurunda sezon sonunda lale satın alacaklarını öngören sözleşmeler imzalamışlardır( Future sözleşme). Lale soğanı için bir piyasa meydana gelmiştir. 1634 yılında Fransızlardan talep etkisi ile piyasaya spekülatörler girmeye başlamışlardır. Lale soğanının fiyatlarının sürekli yükseleceği herkesin sürekli para kazanacağı söyleniyordu. Fransızlardan sonra fiyatların cazibesine kapılan Avrupalı diğer yatırımcılarda 1634 yılında piyasaya girmeye başladı. 

Aylık işçi ücretlerin 15 Gulden olduğu bir ekonomide Augustus lalesi için 6.000 Gulden ödeniyordu. 
Hollanda'da zamanın ileri gelenlerinden biri 1 lale soğanının denk deldiği şeyleri araştırmıştır. 


1 LALE SOĞANI               

  • 27 ton buğday 
  • 50 ton çavdar
  • 4 besili öküz
  • 8 besili domuz
  • 12 besili koyun
  • 2 fıçı şarap
  • 4 fıçı bira
  • 2 ton tereyağı
  • 3 ton peynir
Günümüz fiyatları ile bir lale soğanının aşağı yukarı fiyatını hesaplamak araştırdım. 

3 ton peynir = 45.000 TL
2 ton tereyağı = 46.000 TL ediyor.

Lale çılgınlığı zamanı bir lale soğanı almak için insanlar 45.000 TL gibi bir fiyat ile karşılıyorlarmış. Şimdi çılgınlığın boyutunu daha net görebiliyoruz. 

Elde net veriler bulunmadığı için fiyat içermeyen bir endeks ile fiyatların nasıl hareket ettiği gösterilmeye çalışılmıştır.


1639 yılının sonunda lale soğanı fiziksel teslimat yapılmıyordu. Her şey kağıtlar üzerindeydi.Fiyatlar uçmuş durumdaydı.Hayatında lale soğanı görmemiş kişiler bile lale soğanı almak için yarışıyorlardı. Herkes zengin olacağını düşünüyordu. Ama kimse ''bu değirmenin suyu nereden geliyor ? '' diye düşünmüyordu. Finansal balonların özelliği de budur. Kimse sorgulamaz. Sorgulayanlara da kötü gözler ile bakılır. 
3 şubat 1637 yılında artık alıcı kalmamıştı. Fiyat yükselmesi bir anda durdu. Alıcı olmaması bir anda panik yaşanmasına neden oldu. Balon patlamıştı. Fiyatlar bir anda çakıldı. Sonrasında ödenemeyen borçlar dev gibi gün yüzüne çıktı. Evini satarak lale soğanı alan insanlar bir kilo peynir bile alamaz duruma geldiler. Ve en sonunda büyük bir yoksulluk başladı. Ve lale acı bir tecrübe olarak kaldı. 

Rocmer Visscher lale çılgınlığı başladığı ilk zamanlarda şunu yazmıştı. '' Ahmak ve Parası kısa zamanda birbirinden ayrılırlar'' demiştir. 

MODERN LALE ÇILGINLIĞI


Yeni dünyada insanlar hala aynı isteklerin peşinde koşuyorlar. Çaba harcamadan zengin olma hayali. İnsanların bu istekleri de yüksek risk içeren piyasalara yönelmelerine neden oluyor. Türev piyasaları da bunun en güzel örneği. 
2008 yılında çıkan kriz ve dünyaya etkisini hepimiz hala hatırlıyoruz. 
2008 yılında 700 trilyon $ hacmi olan türev piyasaları , 1.5 katirlyon $ hacme ulaşmış durumda. Kaldıraç sisteminin cazip hale getirdiği bu piyasalar çok büyük bir risk faktörünüde içinde barındırıyor. 1.5 katrilyonluk hacmi ile dünyayı bir felaket sürükleme ihtimali bulunan türev piyasası , lale çılgınlığı gibi hızla büyüyen bir parasal bir hacme sahip. Dünya üzerindeki bütün ülkelerin toplam GSHY'sı 80 trilyon $. Türev piyasaları toplam GSYH'nın 20 katı büyüklüğünde.




KALABALIKLARIN ÇILGINLIĞI


Charles Mackay Kalabalıkların Çılgınlığı adlı kitabında , '' çılgın bir kalabalığın içindeki insanlar malların fiyatlarının olması gerekenden çok daha yükseğe çıkmasına neden olur '' demiştir. Mackay'e göre insanlar çevresinden etkilenerek bir malın fiyatının çok yükseleceğini ve düşmeyeceğini beklemelerine neden olur. Bu beklenti ekonomik balon oluşmasına neden olur. 

Çin'de yaşanan ve patlayan hisse senedi piyasası da bu şekilde başladı. Çılgın kalabalıklar hisse senedi fiyatlarının sürekli yükselmesini bekliyorlar ve hisse talebini artırdılar. Öyleki piyasaya yeni çıkmış bir hisse senedi eğer 3 günde %90 altında bir yükselme gösteriyorsa beğenilmiyordu. Çin hisse senedi fiyatları bir senede %150 yükselmişti. Kimse bu yükselme nerede duracak demedi. 
Çin ekonomisi yavaşlamasına , veriler kötü gelmesine karşın fiyatlar yükselmeye devam ediyordu. 
Bazı Çin şirketleri tahvil borçlarını ödeyemedi ve temerrüte düşmeye başladı. Bundan sonra insanlar gerçekten Çin'de durumların iyi olmadığı anladı ve panik başladı. Şangay Bileşik Endeksi hızla değer kaybetmeye başladı.



2008 küresel krizden sonra bile %9 üzerinde büyüme kaydeden Çin şu sıralar büyüme sıkıntısı çekiyor. 2015 büyüme beklentisi %6,8. Ekonominin yavaşlamasına birde borsa balonu eklenince durumlar hepten Çin aleyhine gelişmeye başladı. Çin halkının bir çoğu Şangay borsasına yatırım yapmıştı ve sürekli yükselmesini bekliyorlardı. 
Şangay borsasının hızla yükselmesi , orta gelirli insanların para kazanmasına olanak sağladı. Lüks tüketim bir anda çok arttı. 
Temerrütlerin gelmesi ile bir anda çakılan Şangay borsası bir çok kişinin tasarruflarının erimesine yol açtı. Buda tüketimi azalttı. İhracatı eskisi kadar etkin olmayan Çin iç pazardan da darbe yemesi ekonomiyi dahada kötü bir noktaya itti.


*****
*****    Çin olayları , 2008 krizinden daha yüksek bir hacme ulaşan türev piyasaları bize şunu gösteriyor ki insanlar geçmişte yaşanan krizleri ve zor günleri çabuk unutuyor. 
Finansal piyasaları insanlar bir kumar masası gibi görüyor. Ama bu kadar küresel bir dünyada bir piyasanın düşmesi domino etkisi yaparak bütün piyasaları dökebilir. 
Şu olanlar bana Minsky Teorisini tekrar hatırlattı.

Comments