Bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir
düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması haline orta gelir tuzağı denir.
Orta gelir tuzağı bir ekonomide kişi başına gelir düzeyinin belirli bir
aşamadan öteye gidememesi ya da belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra
durgunluk içine girilmesini, özetleyen bir yaklaşımdır.
Orta gelir ilk olarak ne kadar dolara tekabül
ettiğini bakalım. Dünya bankası 2012 yılında kişi başına gelire göre bir
sınıflandırma yaptı. Bunu 2014 yılında revize etti. Bu sınıflandırmaya göre;
1.045 $ ve alt --- Düşük gelirli ekonomiler
1.046 -- 4.125 $
--- Alt orta gelirli ekonomiler
4.126 – 12.745 $ --- Üst
orta gelirli ekonomiler
12.746 $ ve üstü --- Yüksek
gelirli ekonomiler
Türkiye 2008 yılında kişi başına gsyh da 10.000 $
geçti. Ama daha sonra hem küresel krizin etkisi hem de ekonomik yavaşlama
nedeniyle çok fazla yol kat edemedi. 2001 – 2008 yılları arası kişi başı gsyh
%70 arttı. Ama 2008 – 2015 yılları arası %10 azalış gösterdi.
2015 yılında dolar kurunda yaşanan ani yükselme
ve ülke ekonomisindeki durgunluk nedeniyle kişi başı gsyh tahmini 9.290 $
seviyesine gerileyecek. Yani 2008 yılından beri Türkiye’de kişi başı gsyh 10.000
$ civarına saplanıp kalmış durumda.
Bir ülke orta gelir tuzağına
düşmesinde birçok etken sebep olabilir. Türkiye tarafından her şey ortada.Türkiye’nin
orta gelir tuzağında bulunma sebeplerinden bazıları;
1.Tasarruf oranları aşırı düşük olması. Tasarrufların
az olması yatırımlarında az olmasına neden oluyor.
2. İmalat
sanayisine gereken önemin verilmemesi.
3.Sanayinin dışa
bağımlı kalması. Ara malını dışarıdan ithal edilmesi.Dolar kurunun artması
sanayi sektörünü de zora soktuğu için üretimde azalma olması.
4. Ar-Ge
çalışmalarına gereken önemin verilmemesi.
5. Katma değeri
yüksek mal üretilmemesi.
6. Eğitim
kalitesinin azalması.
7. Nitelikli iş
gücünde meydana azalma.
Bu sebepler Türkiye’nin temel sorunlarıdır.
Türkiye uzun süredir ekonomik reform
yapamıyor. İnşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olarak ekonominin temeline
koyulması Türkiye’yi içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Çünkü imalat
sanayisinin önünde engel yoktur. Sürekli yeni şeyler geliştirerek üretime devam
eder. Ama inşaat sektörü öyle değildir.Arazi kısıtlıdır ve talebin bir sınırı
vardır. Arazi sonsuz değildir , talepte aynı şekilde. İnsanlar bir süre sonra
inşaat sektörüne yönelik taleplerine bir son vereceklerdir.
Türkiye’nin en kısa zamanda ekonomik reformları
yapıp hayata geçirmesi gerekmektedir. Sanayi sektörüne verilen desteğin
artırılması, nitelikli iş gücü, eğitimin kalitesini artırma, katma değeri
yüksek ürün üretilmesi için teşviklerin verilmesi, faizlerin yükseltilerek
tasarrufların artırılması, Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesi, ara malı
üretiminin yurt içinde yapılması için çalışmaların başlatılması.
Dünyada gelişmekte olan ülkelerin bazıları ve
gelişmiş ülkeler ileri teknoloji ürünler üretiyor ve bunları dünya pazarına
ihraç ediyorlar. Dünyada şu anda ileri teknoloji yarışı var. Türkiye bu yarışın
dışında kalmış durumda. Eğer kısa bir süre içinde ekonomik reformlar yapılmaz
ve Türkiye bu yöne doğru yönelmez ise bu Türkiye’nin orta gelir tuzağında daha
uzun süre kalacağı anlamına gelebilir.
Comments
Post a Comment