TÜRKİYE’DEKİ EKONOMİK KRİZLERİN İŞSİZLİĞE ETKİSİ VE MÜLTECİ SORUNU - 1













1923-2016 Yılları Arasında İşsizlik    

1923 yılları ile 1929 yılları arasında Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme adımları, tarımda ilerleme adımları neticesinde çalışana ihtiyaç arttığı için bu dönemde işsizlikte ciddi bir azalma görülmüştür. İşsizlik 1929 yılında 3,2 düşmüştür. Ama sonra 1929 büyük buhran nedeniyle 1931 yılında 4,5 yükseldiğini görüyoruz. 1929 krizinde bütün dünyada 50 milyon kişi işsiz kalmıştır. Dünyadaki işsizlik rakamı göz önüne alındığı zaman Türkiye ekonomisinin direnç gösterdiğini söylemek yanlış olmaz. Bu dönemde Türkiye’nin ticaret kısıtlamaları ve iç ekonomiye verdiği desteklerde faydalı olduğu görülmektedir. 1940 ile 1945 yılları arasında (dünya savaşı yıllarında) işsizlik ortalaması %2,9’dur. İşsizliğin düşük kalmasının başlıca sebebi erkeklerin çoğunun askere alınması olmuştur. Dünya ekonomisi yavaşlamıştır, Türkiye ekonomisi de aynı şekilde o dönem durgunlaşmıştır. Büyüme hızı % -15,3 kadar düşmüştür. Brettom Woods anlaşması ile dünya ticaretini artırıcı ve ülke ekonomilerinin tekrar ayağa kalkması için birçok kuruluş kurulmuştur. Dünya ekonomisi 2.dünya savaşından sonra hızla büyümeye ve gelişmeye başlamıştır. Türkiye’de Marshall yardımının da etkisiyle hızla büyümeye başlamıştır. 1950 yıllarında uygulanan Liberal politikalar neticesinde ithalatın aşırı oranda artması, dış borcun 256 milyon $ ulaşması Türkiye’yi ekonomik krize sokmuştur. 1960-1980 yılları arasında ithal ikamesi politikası uygulanmaya başlamıştır. Bu dönemde Keynesyen ekonomik politika Türkiye’de de etkindir. Devlet iktisadi hayata direk olarak müdahalede bulunur. Petrol şoku ile beraber enflasyon hem dünyada hem de Türkiye’de aşırı yükselmeye başlamıştır. Bu yaşanan krizle beraber enflasyonun ve işsizliğin aynı anda artması ve keynesyen politikaların etkisiz kalması sonucu dünyada ve ülkemizde yeni bir iktisat politikası benimsenmeye başlamıştır. Bu dönemde yaşananlar sonucu 1980 yılında işsizlik %8,3 çıkmıştır. 1985 ile 1995 yılları arasında ekonominin dengesizleşmesi ve kırılganlığının artması ile işsizlik artma eğilimine girmiştir. 5 Nisan 1994 yılında alınan kararla ile işsizlik azala göstermiştir. 2001 krizi işsizliğin %10 üzerine çıkmasına yol açmıştır. Bundan sonrada bu seviyede ilerlemiştir. 2008 krizinin etkisi ile 13,1 seviyesine kadar çıkmıştır. 2015 yılında 10,3 olarak gerçekleşmiştir.   
Bu sıralar dünyayı ama en çok Türkiye’yi etkileyen Suriyeli mülteci sorunu vardır. Sayısı 3 milyona yaklaşan mülteciler Türkiye ekonomisinde önemli bir unsur olmaya başlamıştır. Çalışma izni ve iş yeri açma izni verilen Suriyeliler artık ekonomik sistem içinde yerlerini almaya başladılar. Birincisi Suriyeli mültecilerde iş gücü olarak piyasaya girince işsizlik artmaya başladı. İkincisi ise kayıt dışılık arttı. Asgari ücretin altında, sigortasız olarak çalışan Suriyeliler ücretlerin artması da işverenleri kayıt dışılığa yönlendiren başka bir unsur oldu. Maliyetlerini düşürerek kar oranlarını artırmak isteyen sermaye sahipleri bu ortamı şu anda kullanmaktadır.     
   
İlk olarak Türkiye’deki ekonomik krizlere ve bunun işsizliğe etkilerine bir bakacağım.  
Türkiye ekonomisine bakınca ekonomik krizler sıklıkla görülmektedir. Genç Cumhuriyette birçok ekonomik etkenin düzgün gitmemesinden dolayı kriz meydana gelmiştir.   


1946 Krizi  

İkinci dünya savaşı döneminde erkeklerin çoğunun askere alınması sonucu tarıma ve sanayiye dayalı üretim hızla gerilemiştir. 1945 yılında tarımsal üretimin çok hızlı bir düşüş göstermiştir. Fiyatlar genel düzeyi (Tüfe) aşırı derece yükselmiştir. 1940-1945 yılları arasında Ankara’da fiyatlar %250 artmıştır. Türkiye genelinde ise %400 kadar artış gözlenmiştir. 1946 yılında ilk devalüasyon gerçekleşmiştir.  1 $ = 1,29 TL olan resmi $/TL paritesi, 1$ = 2,80 TL olarak değiştirilmiştir. Ama buna rağmen ithalatın aşırı artışı önlenememiştir.    

 1958 Krizi   

Dış ticaretin dengesi bu dönemde önemli ölçüde bozulmuştur. Tarım burjuvası özel sermayeyi kendi elinde biriktirmeye başlamıştır. Liberal politikalar sonucu ithalat aşırı oranda artmıştır. İhracatın çok düşük olması bu artışı karşılayamamıştır. İhracatın, ithalatı karşılayamaması neticesinde dış ticaret açığı aşırı derecede artmıştır. Dış ticaret açığının artması, dış borçlarında aşırı artmasına neden olmuştur.  Yatırımlarda özel kesim payı 1950’de %57 iken 1958 yılında %38’e düşmüştür. 1951 yılında enflasyon yıllık %3 iken 1956 yılında %18,8’e yükselmiştir.  1950 yılında ihracatın  ithalatı karşılama oranı %92 iken , 1960 yılında bu oran %68’e düşmüştür. Bu dönemde dolar için vergi alınmaya başlamıştır. 1 $ için 6,22 TL vergi alınıyordu. Dolar/TL kuru 2,80 idi. Vergi ile dolar/TL kuru toplanınca kur 9,2 TL (1 $ = 9,02) eşit oluyordu. Bu önleme rağmen ithalattaki istenen düşüş yakalanamamıştır.   




1974 ve 1980 Krizleri ( Petrol Krizleri)  

Bu krizler küresel ölçekte gelmiştir. Türkiye ile beraber bütün dünya ekonomisi de etkilenmiştir. 1974 yılında varili 2,5 $ olan petrolün fiyatı 1979 yılında 35 $ yükselmiştir. Petrol fiyatlarının bu kadar hızlı artması sonucu dünya stagflasyon ile tanışmıştır. Bu olay Philips eğrisinin geçerliliğinin azalmasına neden olmuştur.  1974 yılında Kıbrıs barış harekâtı ve Türkiye’ye ambargo uygulandığı için Türkiye 1974 krizini daha şiddetli hissetmiştir. Bu dönemde Türkiye’de dış açıklarından dolayı ithal ikameci politikalar izlemeye başlamıştır. Ama sanayinin dışa bağımlılığının çok fazla olması bu politikanın tam olarak istenilen sonucu vermemesine neden olmuştur.  
1980 yılında petrol fiyatlarının aşırı yükselmesi neticesinde dünyada işsizliğin %20 civarına, enflasyonun ise %65’e kadar yükselmesine neden olmuştur.  Türk lirasının devalüasyon sonucu %48 değer kaybetmiştir. Sabit kur terk edilmiş ve kontrollü dalgalı kura geçilmiştir. İthalat üzerindeki birçok yasak kaldırılmış ve yabancı sermaye girişi özendirilmiştir. 1980’li yıllarda Türkiye’de ekonomi politikası içe dönük ve ithal ikameci politikaları terk etmiş ve serbest piyasa ekonomisine dayanan sanayileşme politikasına geçmiştir. Bu dönem işsizlik ortalaması %7,2’dir. 


** ''TÜRKİYE’DEKİ EKONOMİK KRİZLERİN İŞSİZLİĞE ETKİSİ VE MÜLTECİ SORUNU'' 3 parça olarak yayınlanacaktır. İyi okumalar.


Comments