KAOS VE EKONOMİ



Kaos, kargaşa ve karışıklık demektir. Günümüz dünyasında sık sık yaşanmaktadır.Avrupa, Amerika, Asya, Orta Doğu vb. birçok yerde kaos hüküm sürmektedir. Her gün başka bir ülkede sıkıntı ortaya çıkıyor. Ekonomik, siyasi, çevresel olarak bir çok sıkıntı var. Dünya ekonomik ve siyasi olarak büyük bir çukura düşmüş durumda. Siyasi olarak bir belirsizlik mevcut. ABD'de Trump, Avrupa'da İngiltere, Orta Doğuda Suriye'nin geleceği belirsiz. Bunun yanında Japonya, Avrupa,Çin,Kanada,Brezilya,Türkiye,İtalya,Fransa ekonomik olarak büyük bir bunalımın içinde.    
Dünya gündemi o kadar yoğun ki insanlar gelecek için endişelenmeye başladı. Durum böyle olunca da ekonomik kaos ortaya çıkıyor. Ekonomik kaoslar bütün dünya için kötü bir ortamdır. Çünkü belirsizlik ortaya çıkar. Ama finansal piyasalar ekonomik kaos dönemlerini çok sever. Bu dönemlerde her şeyin durumu anlık olarak değişir.Mesela Dolar/TL paritesi bir gün içinde 5 kuruş gibi çok yüksek değişim göstermektedir. Ekonomik göstergeler bir kaos içinde ilerler. Finansal piyasalarda her şeyin fiyatı zigzaglar çizer. Ekonomik durgunluklar, ekonomik gerilemeler kaosu tetikleyen durumlardır.
Ekonomiler güven ortamlarını sever. Güven olan ortamlarda insanlar gelecek kaygısı yaşamaz. Yatırımlar gerçekleşir, tüketim gerçekleşir, enflasyon dengededir vb. bir çok ekonomik istikrar göstergesi vardır. 
Kaos gerçekleştiği zaman ekonomi kötüye gitmeye başlar. Ekonomik denge bozulur, yatırımlar azalır, tüketim ve üretim azalır. İşsizlik artmaya başlar, risk pirimi yükselir ve tüketici güveni azalır. 
Finansal piyasalarda hareketlilik başlar. Döviz kurları çok hızlı şekilde artıp azalmaya başlar. Aynı şekilde vadeli piyasalarda ve diğer finansal piyasa araçları da. Bu durum reel piyasaları da etkiler.Bunu bir örnekle ele alalım.

X şirketinin 1.000.000$ borcu var. Ve bu borcunu öğleden sonra saat 16:00 ödeyecek. 
Sabah Dolar/TL paritesi 3,00 TL. 
Yaşanan olumsuz bir olaydan dolayı Dolar/TL paritesi 3,05 TL oldu.
Şirketin sabah 3.000.000 TL ödeme yapacaktı ama yaşanan olumsuz olaydan dolayı 50.000 TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldı.  







Türkiye 2002-2008 yılları arasında ortalama %6 büyüdü. Yani Türkiye 2002-2008 yılları arasında zenginleşti. Kişi başına düşen GSYH incelendiği zaman bu durum net bir şekilde görülebiliyor. 
2002 yılından sonra Türkiye'de yaşayanlar tüketmeye, satın almaya alıştılar. Çünkü 2002 yılından sonraki dönemde enflasyon hızla düştü ve TL diğer döviz kurlarına karşı değerli kaldı.Küreselleşmenin de etkisiyle ithal mallarında talep artışında patlama yaşandı.  2002 yılından sonra Türkiye tüketim toplumuna dönüştü. Lüks tüketimde büyük bir artış yaşandı. Üretmeden tüketmeye başladık. Yabancı ülkelerden borçlandığımız paraları üretmek için değil tüketmek için harcamaya başladık. Hizmet sektörü bu dönemde hızla yükseldi. Türkiye'ye AVM kültürü yerleşti. Senede bir cep telefonu değiştirilmeye başlandı. Her eve iki araba alındı. Bunun karşılığında Türkiye sadece ev üretti. İnşaat ekonomisinin bir sonu vardır. Ekonomik ilerleme kaydetmemiz için katma değeri yüksek ürün üretmemiz gerekiyor. Türkiye'nin en kısa zamanda tekrar ekonomiye ağırlık vermesi ve üretmeye başlaması gerekiyor. Büyüme rakamlarını tekrardan %5'in üzerine çıkarması gerekiyor. 
Türkiye'nin büyümesinin yavaşlaması en çok orta ve alt gelir gruplarını etkiliyor. Ekonomik büyüme yavaşladığı zaman gelir dağılımındaki adaletsizlik artıyor. Buda toplumsal gerginliğin artmasına neden oluyor. 

Türkiye'nin üretime tekrar başlaması için yatırım yapması gerekiyor. Yatırım yapabilmesi için sermaye gerekiyor. Sermaye içinde bizleri tasarruf yapması gerekiyor.
Türkiye'de tasarruf oranı %15 civarında. Yani gelirimizin her 100 TL'lik bölümünün 85 TL tüketime harcıyor 15 TL tasarruf ediyoruz. Bu oran Çin'de %55 düzeyinde.Yani Çin'deki insanlar gelirlerinin yarısını tasarruf ediyor. Bu tasarrufta yatırıma dönüşüyor ve Çin ekonomisinin büyümesini ve Çin halkının refah düzeyinin artmasına yardım ediyor. 
Türkiye'ninde tasarruf oranlarını yükseltip yatırım yapmaya ihtiyacı var. Tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçiş yapmamız gerekiyor. Bunları yapabilmemiz içinde kaos ekonomisinden bir an önce kurtulup normalleşmemiz gerekiyor. 


     Zemah Blogspot  Bilimden uzaklaşan ülkeler kaos batağına saplanmaya mahkumdur.

Comments