Ekonomi, parçaları doğru koyduğumuz zaman güzel bir resim elde ettiğimiz bir puzzle gibidir. Eğer parçaları doğru yere koymazsak karma karışık, göze güzel gelmeyen bir resim elde ederiz. Göze güzel gelmeyen bir resmide kimse satın almak istemez.
Biz neden sürekli hoşumuza gitmeyen ekonomik veriler gelmesine rağmen ekonomiyi düzeltmek için çaba harcamıyoruz ? Neden sürekli ekonomi kötü gitti halde başka şeylerle ilgileniyoruz?
Bazı şeyleri başarmak hiç zor değildir. Özellikle bizim gibi potansiyeli olan ülkelerde hiç zor değildir. Çünkü iş gücü var, sermaye var, ortam var ama biz puzzle düzeltmemek için direniyoruz ama ekonominin şakası yok. Ekonomik çöküntü başladığı zaman durdurması çok zordur.
3.çeyrek büyüme hızı -1,8% geldi. Bu aslında durumun ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Üretim o kadar ciddi boyutta azalmış ki büyüme rakamları negatif tarafa geçmiş durumda. Türkiye'nin büyüme hızını bugüne kadar ilerlemesini sağlayan sektör inşaat sektörüydü. İnşaat sektörününde artık Türkiye'de zor durumda olduğunu anlayabiliyoruz. Bunun dışında turizm sektörününde yaz ayında darbe yemesi ve turist sayısındaki rekor düzeyde düşüşünde etkisi görülüyor.
Devlet liderlerimiz faiz ile ilgili çok açıklama yaptı. Faizlerin düşmesi için merkez bankasına baskı bile yapıldı. Grafiğimiz de devlet tahvilinin 1 sene içindeki durumu görülüyor. 10 yıllık devlet tahvili faizi bir senedir yükselişte. Bunun sebebi devlete güvenin azalmış olması, risk priminin artmış olması, ekonominin kötü gidişatı ve kredi notumuzun düşüşünün etkisi var. Yani devletimiz borç bulurken artık daha yüksek faiz vermek zorunda. Çünkü borç verecek kişiler riskin yüksek olduğunu düşünüyor. Yabancı sermayenin bu kadar Türkiye'den çekildiği bir ortamda faizlerin düşmesini istemek ne kadar mantıklı? Özellikle 10 yıllık devlet tahvil faizlerinin %11 geçtiği bir ortamda bunu istemek deliliktir.
2015 başında %7 altında olan 10 yıllık tahvil faizleri şu anda %11 üzerine çıkmış durumda. Ekonomik verilerin bu kadar kötü gittiği bir ortamda devletin inatla ekonomik adım atmaması ise nasıl açıklanır bilemiyorum.
Ülkede terör zirveye çıkmış durumda. Durum 2017 yılında da devam ederse yaz ayında turist duasına çıkmak gerekecek.
Doların sürekli yükseldiği bir ortamda dolar satarak ne kadar direnç gösterebiliriz? Üretim yapmadan ne kadar dayanabiliriz?
Üretim yapmak, ürettiğin ürünleri dünya pazarına tanıtmak ve satmak için yıllara ihtiyaç vardır. Ama biz hala bu yolu denemiyoruz.
Tüketici güven endeksi çok kritik seviyelere inmiş durumda. Türkiye tüketime bağımlı bir ülkedir. Tüketim yaparak büyüme elde ediyorduk. Ama en üsteki grafikte de görüldüğü gibi tüketim yapmayı azaltmış durumdayız. Tüketimin azalması Türkiye ekonomisini direk olarak etkilediği için tehlikeli bir durum.
Aslında bu grafik önümüzdeki günlerde dahada sıkıntıya gireceğimizi gösteriyor ama biz bunları tartışmak yerine hala yönetim sistemini tartışıyoruz.
Pissa sonuçlarımız ortada. Eğer böyle devam edersek gelecek nesil bizim emekli maaşlarımızı ödeyemeyecek.
Umarım ben yanılırım da dediklerimin hepsi yalan çıkar.
Comments
Post a Comment